

B2C pazarlama, ismi kulağa farklı gelse de aslında sıklıkla gördüğünüz bir iş modelidir. İngilizce “Business to Customer” açılımının kısaltılmış halidir. Türkçe’ye ise “Firmadan Tüketiciye” şeklinde çevirebiliriz. Türkçe isminden de anlaşılacağı üzere ürün veya hizmetin tüketiciye doğrudan sunulması olan bir iş modelidir. Bu da günümüzde e-ticaret sitelerine karşılık gelmektedir.
B2C iş modeli, firma ile tüketici arasındaki bağlantıları ortadan kaldıran bir iş modelidir. Bu sayede tüketici doğrudan firmaya ulaşabilmektedir. Firmalar bunu sağlamak için çoğunlukla kendi e-ticaret sitelerini kullanmaktadır. Fakat günümüzde sanal pazar yerleri de yoğun bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır.
B2C pazarlama modelinde ödemeler firmanın kendi e-ticaret sitesi veya sanal pazar yerinden alınmaktadır. E-ticaretin en önemli gereksinimlerden olan güvenli bir altyapı, bu sebeple önem kazanmaktadır.
B2C pazarlama, e-ticaret sitelerinin olumlu ve olumsuz yönleriyle paralellik göstermektedir. Kısaca avantajlarına değinecek olursak;
B2C ticaret, sanal mağazalar ile işlemlerin yürütüldüğü bir süreçtir. Firmaların sahip olduğu sanal mağazalar, doğrudan tüketiciler ile buluşturulur. Bu noktada dijital pazarlamanın da tüm olanakları kullanılarak tüketiciye ulaşım daha verimli hale getirilmeye çalışılır.
Firmaların sahip olduğu sanal mağazalar, kendi e-ticaret siteleri olabileceği gibi sanal pazar yerlerindeki mağazalar da olabilir. Sanal pazar yerlerinde yer alan mağazalar için firmalar komisyon ödemektedir. Tüketicinin almak istediği ürünlerin ödemesi, sanal ortamda site üzerinden gerçekleştirilecek güvenli ödeme yöntemleriyle yapılmaktadır ve lojistik firmalarının da desteğiyle tüketicilere ulaştırılmaktadır.
Alışverişini doğrudan firmayla yapılması, tüketicilerin fiyatları karşılaştırabilmesi, hızlı ve kolay bir alışveriş deneyimi sunması sayesinde de yüksek bir müşteri memnuniyeti sağlanmaktadır.